Türkiye Motosiklet Platformu (TMP) üyeleri, 30 Ocak 2018 Salı günü tecavüz mağduru bir genç kızın İstanbul Anadolu Adliyesinde gerçekleşen haklı davasında onu yalnız bırakmadı. Motorsikletçiler, yayınladıkları basın açıklamasıyla son dönemde ortaya çıkan 115 hamile çocuk skandalına da dikkat çekti.
Taciz: Cinsel içerikli sözler, tavırlar, laf atmalar, ısrarcı bakışlar veya sarkıntılık gibi bizi cinsel yönden rahatsız eden davranışların tümüne denilmektedir. Suçlu olan tacize uğrayan değil, taciz edendir.
Tacize uğrayan kadınların seslerini yükseltmeleri gerçekten çok önemlidir. Tacize uğrayan kadınların suskunlukları devam ettikçe tacizciler cezasız kalacağını düşünüyor ve maalesef tacize devam ediliyor. Tacizin cezalandırılması için fiziksel temas olması gerekmez.
Kadının ekonomik hak ve özgürlüğü, çalışma hayatıyla başlar. Cinsel tacize işyerinde uğruyorsanız, bu ekonomik hak ve özgürlüğünüze de yapılmış bir tehdittir. Bu sebeple İş Kanunu da cinsel tacizciyi cezalandırır.
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 102. Maddesine göre cinsel saldırı suçu, kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etmesi olarak tanımlanmıştır. Kişi istemediği sürece hiç kimsenin herhangi bir cinsel davranışta bulunmaya hakkı yoktur.
Saldırganın cezalandırılması için saldırının cinsel ilişkiyle sonuçlanması gerekmez. Elle sarkıntılık ya da teşebbüs de bir cinsel tacizdir.
Tecavüz ağır bir cinsel saldırı suçudur.
Cinsel saldırı suçunu ağırlaştıran pek çok sebep bulunmaktadır, bunlar aşağıdaki gibidir:
• Saldırının silahla işlenmesi
• Saldırının birden fazla kişiyle birlikte işlenmesi
• Fiziksel şiddet uygulanması
• Tehdit
• Saldırıda bedensel ya da psikolojik sağlığına zarar verilmesi
• Psikolojik baskı uygulanması
• Saldırının gözaltında gerçekleşmesi
• Saldırının kolluk güçleri (polis, jandarma), devlet görevlileri, tarafından uygulanması
• Saldırının işverenler ya da akrabalar tarafından gerçekleştirilmesi
Tecavüz vakalarına bakıldığında görülüyor ki en önemli güçlük: İspat zorluğudur!
Yasalara göre mağdur kişinin şikayeti esas alınır, delillerin kaybolmaması için hızlı bir sekilde adli merciler soruşturmaya başlar.
• Bu nedenle tecavüzü gerceklestiren kişi eş dahi olsa, kesinlikle yıkanmadan, ilk 48 saat içinde fiziksel rapor için Savcılık ve hastaneye başvurması çok önemlidir.
• Tecavüze maruz kalan kişi tecavüzcüye ait herhangi bir izi (tırnak parçası, saç, kan örneği vb.) yok etmeden derhal polise gitmeli, suc duyurusunda bulunmalıdır.
• Tecavüzün gercekleştiği sırada giyilen kıyafetler ve çamaşırlar yıkanmamalıdır!
Tabi ki sonrasında en önemli konulardan biri, her aşamada mağdurun ve ailesinin psikolojik destek almasıdır.
Verilere bakıldığında görülüyor ki kadınlara uygulanan fiziksel şiddetin en yaygın çeşidi, partnerler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Güney Afrikalı toplum sağlığı uzmanı doktor Rachel Jewkes süpervizörlüğünde gerçekleştirilen çalışma; erkeklerin partnerlerine yaptıkları cinsel istismarın en büyük sebeplerinden birinin, çocukken bu insanların cinsel ya da duygusal olarak istismar edilmiş olduğunu göstermektedir. Kadınlara gösterilen cinsel şiddet, kadın üzerinde baskı kurmak ve üstün olunduğunu göstermek sebepli yanlış bir davranış biçimidir.
Resmi kurumların yayınladığı istatiksel veriler sadece tespit edilen, şikayet edildiği için adli kayıtlara geçmiş vakalara dair verilerdir. İşin aslına bakılırsa cinsel istismar suçları tesbit edilenden çok daha fazladır.
Toplum baskısı, deşifre olmaktan utanma, aile baskısı ya da tecavüzcünün baskısıyla evliliğe zorlanma, yaşanılan travma sebebiyle ne yapacağını bilememe, yalnızlık ya da taciz ve tecavüzcünün tehditlerine boyun eğmeye mecbur kalma sebeplerle adli makamlara başvurulmamaktadır.
İşte bu noktada Türkiye Motorsiklet Platformu’nun (TMP) Kadın ve Çocuk İstismarına Karşı Motorcular Grubu “yalnız değilsiniz, büyük bir aileniz var” demek üzere pek çok mağdurun yanında yer almaktadır.
Kadın İstismarına Karşı Motorcular grubu 30 Ocak 2018 Salı günü tecavüz mağduru bir genç kızın İstanbul Anadolu Adliyesinde gerçekleşen haklı davasında, içeride dışarıda her yerde büyük bir aile olarak yanında bulunarak bir dayanışma örnegi sergilemiş ve sergilemeye devam edecektir.
Bu büyük aileden güç alan genç kızın TMP’ nin Çocuk ve Kadın İstismarına Karşı Motorcular Grubundan destek istemesi sonrasında, bu desteğin onun ve ailesinin psikolojisini, geleceğe dair bakış açısını nasıl değiştirdiğini bizzat kendisinin dilinden yapacağımız röportajda göreceksiniz.
Cinsel istismar ağır bir suçtur. Ve suçlu, bunu gerçekleştiren kişidir. Buna maruz kalanların yanında yer almak bir insanlık görevidir.
Türkiye Motorsiklet Platformu (TMP) Çocuk ve Kadın İstismarına Karşı Motorcular Grubu 30 Ocak 2018 Salı günü İstanbul Anadolu Adliyesinde gerçekleşen mahkeme sonrası bu dayanışmaya dair basına bir açıklamada bulunmuştur. Basın bildirisi aşağıdaki gibidir.
Türkiye Motorsiklet Platformu’nun (TMP) çocuk ve kadın istismarına yönelik basın açıklaması:
Değerli Basın Mensupları,
Bizler, günümüzde çok yaşanmaya başlanan, her gün medyadan takip ettiğimiz, içimizi sızlatan istismar ve taciz olaylarında farkındalık yaratmak ve istismara uğrayan bir kardeşimizin duruşmasında ona destek olmak amacıyla buraya gelen motosiklet kullanıcılarıyız.
Amacımız ne yargının yerine geçmek ne de kolluk kuvveti gibi hareket etmektir. Tek isteğimiz mağdur olan bu kardeşimizin yanında olmak, ona güç vermek, motosikletçilerin kendisinin arkasında olduğunu hissettirmektir.
İstismara ve tacize uğrayan çocukların ve kadınların, ailelerinin maalesef tehditle sindirilmeye, davasından vazgeçirilmeye çalışıldığını, tecavüzcüsü ile evlendirilerek davanın ortadan kaldırılması yöntemine gidildiğini hepimiz medyadan ve gazetelerden takip ediyoruz. Bu durum bizlerin maalesef içini acıtıyor.
Bizler istiyoruz ki, istismar ve tacizi gerçekleştirenler en ağır cezayı alsınlar ki, bu sapık zihniyet başına geleceklerden korksun. Bu fiile maruz kalan kişilerde yargıya gitmekten korkmasınlar.
Devletimiz büyüktür ve hepsini korumaya muktedirdir. Vatandaşlarımıza da sesleniyoruz; mahallelerinde, çevrelerinde bu tip eylemi gerçekleştiren kimseler var ise kolluk kuvvetlerine ve yargıya suç duyurusunda bulunsunlar. Bana, aileme olmadı diye kulaklarının üzerine yatmasınlar. Bu sapık zihniyete dur demezsek, eninde sonunda bizlerin de, çevremizin de zarar göreceği kesindir.
Medyada haber olan, İsmini vermeyeceğimiz bir hastanede 115 çocuğun hamileliği ile ilgili bir olay cereyan etmiştir. İşin enteresan tarafı, adli makamlara bildirim yapılması gerekirken hastane yetkilileri tarafından bu olay bildirilmemiş, hatta ortaya çıkmasına sebep olan şahıs hakkında hastane tarafından inceleme başlatılmıştır. Bu yaşananlar, toplumsal çürümüşlüğün ve adam sendeciliğin bir göstergesidir.
Değerli Basın Mensupları,
Sizler de bizimle aynı duyarlılığı göstererek yanımızdasınız. İstismara ve tacize uğrayan çocuk ve kadınlarımızın sesi olacaksınız. Lütfen sesimizi ve mağdurların çığlığını Türkiye’ye duyurunuz.Sizlere katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz.
Bu vesileyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı” harekâtında ve bugüne kadar, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Vatan, Millet ve Bayrak uğrunda hayatını seve seve feda eden tüm şehitlerimizi, rahmetle ve minnetle anıyor, ailelerinin acılarını paylaşıyoruz. Kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Kamuoyuna ve tüm basın yayın kuruluşlarına saygı ile duyurulur.
Kadın ve Çocuk Istismarına Karşı Motorcular