Her sene olduğu gibi bu yıl da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kortejimiz muhteşem anlara sahne oldu. Türkiye Motosiklet Platformu önderliğinde binlerce motosiklet tutkununun katılımıyla tüm ülkede hakkında konuşulan bir korteje imza atıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen şehit toprakları Edirnekapı Şehitliğinde yatan diğer silah arkadaşlarıyla kavuştu. Gaziler, şehit aileleri, katılımcılar bir arada yan yana ve çok sıcak bir ortamda tören yapıldı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Mevlit ardından şehit topraklarının buradaki silah arkadaşları ile kavuşmasına sıra geldi. Çok duygusal anlar yaşandı..
Korteje ilk kez katılan bir motosikletçinin yorumunu sizlerle paylaşmak isteriz.
Bir süredir motosiklet kullanıcısı olduğumu daha önce de yazmıştım. Yaklaşık beş aydır toplama 2 bin kilometre yol yaptım. Şimdiye kadar en çok zevk aldığım sürüşü sizlerle paylaşmak istiyorum. Yani 29 Ekim Cumhuriyet Kortejini.
Motosiklet aldığımdan beri bazı Facebook gruplarını takip ediyorum. Bu gruplarda; sürüş deneyimleri, trafikte karşılaşılan sorunlar, öneriler ve etkinlikler paylaşılıyor ben de işime yarar bilgiler ediniyorum. 29 Ekim’den yaklaşık 1-2 hafta önce Cumhuriyet Korteji diye bir etkinlik gördüm. Etkinlikle ilgili geçen seneye ait videoları görünce “kesinlikle bunun bir parçası olmalıyım” dedim. Yüzlerce motosikletli, Türk bayrakları ile köprüyü geçiyordu. İnanılmaz bir görüntüydü. Hemen katılıyor butonuna tıkladım ve 29 Ekim’i heyecanla beklemeye başladım. Gözüm sürekli hava durumu haberlerindeydi. Havanın güzel olması için dua ediyordum, bir yandan da olumsuz hava koşullarına kendimi hazırlamak adına yağmurluk falan alıyordum. Heyecanlıydım, sabırsızdım.
Gün geldi, tarih 29 Ekim oldu, motosikletime atladım, kız arkadaşımı evinden aldım, yönümü toplanma yeri olan Suadiye Oteline çevirdim. Her şeyim tamamdı, bayraklar alınmıştı, üst baş sağlamdı. Toplanma yerine vardığımda her yer motosiklet her yer Türk bayrakları ile doluydu. İnsanların yüzleri gülüyordu. Burada oldukları için mutluydular. Uzun zamandır özlemini hissettiğim, içlerinde olmak istediğim bir topluluğun arasında olduğumu anlamıştım. Hemen, o saniye içimi bir huzur kapladı bunu inkar edemem. Ancak daha sonra hissettiğim gurur ve mutlulukla asla karşılaştırılamaz.
Vakit gelip motorlar çalışmaya başladığında heyecanım bir kat daha artmıştı. Kasklar takıldı, yüzler yoktu ama gözler net bir şekilde görülüyordu. Her gördüğüm kaskın vizöründen içeri baktım, farklı renkler, farklı gözler ortak duygular ile pırıl pırıl bakıyorlardı. Tekerlekler dönmeye başladığında yavaş yavaş Bağdat Caddesine ilerliyorduk. Caddeye çıktık ve önümüzdeki kalabalığı çok daha net bir şekilde gördüm. Kalabalık olduğumuzu biliyordum ama bilmek ve görmek tamamen farklı hisler yaratıyormuş, bunu bir kez daha anlamış oldum. Yolun sağında solunda insanlar bize bakıyor bizi alkışlıyordu. Bir yandan “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” nidaları, bir yandan motor ve korna sesleri ortalığı inletiyordu. Tüylerim diken diken oldu, yolculuk boyunca defalarca olduğu gibi. Bu dakikadan sonra hep beraber Kızıltoprak, FB Stadyumu önü ve E5 ten birinci köprüye gidildi. Köprü geçişi videoları internette mevcut. Nasıl bir his olduğunu anlatmakta zorlanıyorum, izleyip kendiniz karar verin. Yazının sonunda bir kaç link paylaşacağım.
Köprü sonrası Yıldız Yokuşu ve Beşiktaş’a kadar olan bütün yol ve yan yollar araç trafiğine kapalıydı bu sayede köprü bağlantısından itibaren sadece motosikletler yoldaydı. Beşiktaş ışıklara ilk gelen motosikletler durup arkadan gelenleri beklemeye başlamış, biz biraz arkadan geliyorduk. Yokuştan aşağı baktığımda beni en çok etkileyen görüntüyle karşılaştım. Yıldız yokuşu her zaman güzel gözükür zaten ama bu bambaşkaydı. Sanki kasklardan oluşan bir nehir akıyordu koskoca yokuştan. Rengarenk ve parlayan kasklar şahane bir görüntü oluşturuyordu. Görülebilecek en güzel manzaralardan biriydi. Videolar çektik ancak hiçbiri çıplak gözle görüldüğü kadar güzel değil.
Bütün motosikletler bir araya geldiğinde kortejin başı tekrar hareketlendi ve Kabataş, Karaköy, Eyüp istikametini takip ederek Edirnekapı Şehitliğine varış yaptık. Burada şehitlik ziyareti sonrası anma töreni ile etkinliği bitirmiş olduk.
12:00 da toplanma alanına gelişim ve 15:30 da şehitlikten ayrılışımı düşünecek olursak hayatımın en gurur verici tüyler ürpertici 3,5 saatini geçirdiğimi söyleyebilirim. Bazı zamanlar bu ülkeye ve insanlarına o kadar kızıyorum ki, kafam atıyor, bırakıp gidesim geliyor. Sonra bu tip organizasyonları görüyorum, yine milliyetçi damarlarım kabarıyor, başka yerde yaşayamam diyorum. Farklılıklarımıza ramen ortak değerlerimiz olan Vatanımıza, Bayrağımıza, Cumhuriyetimize bağlılığımızı sürdürdüğümüz ve birbirimize saygımızı kaybetmediğimiz sürece, ülke olarak üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir zorluk yok diye düşünmeden edemiyorum.
Sözlerimi bitirmeden önce bazı grup ve kişilere özel olarak teşekkür etmem gerekiyor. Bu etkinliğin düzenlenmesinde baş rol oynayan Türkiye Motor Platformuna ve onun yetkililerine, Kortejin sorunsuz bir şekilde ilerlemesinde önemli rol oynayan Kortej Görevlileri ve Türk Polisine, güzergah üzerinde alkış tutan marş söyleyen güzel İstanbul Halkına, katılan bütün motorculara binlerce kez teşekkürler. Harikasınız…